14 Şubat 2008 Perşembe

kutu


bu resimde gördüğünüz, ahşap boyama marifetiyle süslenmiş yeşil ahşap bir kutu. mekân'ın, gacıııırt diye açılarak içerideki tüm bakışların sanki suçluymuşsunuzcasına size yönelmesine sebep olan kapısından içeri girip de sola dönerseniz, sola dönmekle kalmayıp salona doğru ilerlerken bakışınızı yine solunuzda kalacak olan, duvardaki küçük rafa çevirirseniz belki ancak o zaman dikkatinizi çekebilecek olan bir dilek kutusu. mekân müşteri memnuniyetine, müşterisi mekânın hassasiyetlerine riayet ettiği müddetçe, dikkat etmekte sakınca görmeyen bir müessesedir. ve bunun en iyi niyetli göstergesi olarak da sizlerin hizmetine bu şikayet-istek vs kutusunu aylar öncesinde sunmuş bulunmaktadır. kutu üzerinde yapılan incelemeler şu ana kadar sadece 2 ayrı elden bildirim yapıldığını göstermiştir. bu durum müşterinin fazlasıyla memnun olduğuna ve genelde olduğu üzere, sırf bunu söylemek için eline kağıt kalem almayı gereksiz gördüğüne mi yorulmalıdır yoksa aksi de düşünülebilir mi? müşteri o kadar memnuniyetsizdir ki 'hangi birini yazayım'a kafa yormayı abesle iştigalle bir mi tutmaktadır?

kutu hala orada. belki birkaç eleştiriyle, birkaç öneriyle katkıda bulunabilirsiniz mekân'a...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

müsteri cok memnundur
çok tesekkürler...

Adsız dedi ki...

Ben yazdım oraya sabun yerine bulaşık deterjanı konmuş, ama henüz kaale alan olmadı demek ki; son gittiğimde hala bulaşık deterjanı vardı.Bu mekanın kalitesine gölge düşüren bir durum. Bir de oraya yazmamış idim buraya yazayım; Mekan'ın çayları çok lezzetli olurdu, bu hususa dikkat edildiğini düşünüyordum fakat son zamanlarda çaylarınız 'hakiki adaçayı' renginde ve biraz fazlaca dinlenmekten yorulmuş gibi.. Ayrıca herşeye rağmen ısrarla çay içeceğimizi söyleyip beklediğimiz halde gelmiyor, gelmiyor..ta ki artık umudu kesip kalkmaya karar verene kadar.Orada kocaman "görevliden başkası giremez" yazmasa(utanmasam) gidip kendim alacağım çayımı..Zaten bir çay zevkimiz var mekanda bari ona dokunmayın. Hani karnımızı doyuralım desek olmuyor, pasta yiyelim desek olmuyor(turtayı pasta değil hamurişi diye adlandırıyorum). Bir tek çay içebiliyoruz(ki yeterince önem arzeder)bu husus boşlanmasın.
Şimdiden teşekkürler..

Adsız dedi ki...

Geçte olsa eleştirinize savunma getireyim...
Başta, geçikmeden dolayı gale alınmıyor havası doğmasın, dikkate alıp eleştiride bulunduğunuz için şükranlarımı sunuyorum... Ama baya sert olmuş...
Lavabolardakinin bulaşık deterjanı olduğunu farkettik ama değiştirmek için bitmesini bekledik aslına bakılırsa (biliyorum, savunma kabahatten beter ama öyle oldu işte), artık sıvı sabun mevcuttur, rahatlıkla sabunlanabilirsiniz...
Ayrıca, böyle ufak tefek sorunların mekanın kalitesine gölge düşüreceğini zannetmiyorum. Çay hususunda ise, genel olarak çayı güzel yapmaktayız, mekan sakinleride istisnalar hariç beğenmekte, arada bir ayarını tutturamıyoruz o kadar, o kadarda olsun demi... Nihayetinde bu işin ehli değiliz... Çay, sabun, vs konularında hak veriyorum ama yiyecekler konusundaki sert eleştirinize kesinlikle katılmıyorum... imkanlar dahilinde en iyisini sunduğumuzu düşünüyorum Tekrar tavsiyeleriniz için teşekkür ederiz, Allah yar ve yardımcınız olsun...

Adsız dedi ki...

Eleştiri bence de biraz sert kaçmış (çayın son zamanlarda eskisi kadar iyi olmamasını ifade edecek cümleler bunlar değildir bence) ancak eleştiriler savaş açmak gibi görülmemeli ki hemen savunma getirmek yerine onlardan yararlanılabilsin.
Yemek hususunda naçizane bir yorum da ben getirmek isterim. Patroniçenin elinden geleni yaptığına şahidim. Kendisini fazlaca zorluyor ancak menüye karın doyuracak bir kaç şey daha eklemek göründüğü kadar zor değildir diye düşünüyorum. Eğer kafenin daha geniş kitlelere hizmet verebilmesi arzulanıyorsa -ki bu potansiyele sahiptir- bu hususlar üzerine daha bir titizlikle eğilinebilir. Pratik çözümler her zaman vardır. Daha tecrübeli şahıslara danışılabilir. Yok eğer biz bize mutluyuz, kendi yağımızda kavrulup gidelim düşüncesi hakimse (ve bu mümkün oluyorsa) kafeye karın doyurmak amaçlı gelinmemesi kibarca rica edilir.